PDR VAKA FORMÜLASYONU ÖRNEĞİ
Psikolojik
Danışma İlke Ve teknikler dersi
VAKA
FORMÜLASYONU
Örnek vaka:
Adım Mehtap, 40 yaşındayım. Yirmi üç
yıllık evliyim; 20, 17 ve 13 yaşlarında
üç çocuğum var. Eşimin bana ve çocuklarıma uyguladığı şiddete artık
dayanamadığım için üç yıl önce babamın evine geri geldim. Çocuklarım da benimle
kalıyor. Babam emekli annem ev hanımı.
20 yaşındaki kızım evde bizimle, diğer çocuklarım öğrenci.
Eşim alkol aldığı zamanlar kapımıza
dayanıp bizi tehdit ediyor, babamlara, bana veya çocuklarıma zarar vereceğini
söylüyor, çok korkuyorum. Buraya gelirken de başıma bir şey gelmeyeceğinden
emin değildim ama risk alarak geldim işte. Eşim asgari ücretle çalışıyor, bize
maddi hiçbir desteği yok. Zarar vermesin zaten başka beklentim de yok. Diğer
yandan babamın durumu da belli bir emekli maaşıyla beş kişiye bakıyor, onlara
da yük olduğumuzun farkındayım. Çünkü evli erkek kardeşimin de maddi durumu çok
iyi değil, bazen onlara da yardım etmek zorunda kalıyor. Bu durum ne kadar
böyle devam edecek bilmiyorum.
Ben de çalışmak istiyorum ama en
büyük kızımın kötü arkadaşları var, onlardan korumak çin sürekli yanında olmam
lazım. Onu içinde bulunduğu bataklıktan kurtarmak zorundayım. Yoksa bir anne
niye var! Artık kafayı yemek üzereyim. Tırnaklarımı görüyorsunuz, stresten bunları
yiyorum, parmaklarım yara oldu. Bir kez doktora gittim bana ilaç verdi onlar da
uyku yaptığı için bıraktım. Çocuklarım okusun, iyi bir meslek sahibi olsun, benim
gibi sürünmesinler istiyorum ama pek umudum da yok.
Yarın babamın başına bir şey gelse
bizim halimiz ne olacak, sokakta kalacağız.
Belki de eşimin yanına dönmek zorunda kalacağım, yine eskisi gibi şiddet
göreceğiz. Ben alıştım dayağa ama çocuklarım için üzülüyorum. Yoksa ben zaten
gün görmedim, öyle yaşar giderim. Kaçarak evlendim, çocukluk işte. Babam karşı
çıkmıştı, şimdi gidip geri ona sığınmak zorunda kaldım. Ben işe yaramaz bir
çocuk olduğum gibi, faydasız da bir anneyim!
Soru: Yukarıdaki örnek vakanın sizin
danışanınız olduğunu düşünün. Bu danışan için bir vaka formulasyonu (problemin
değerlendirmesi, olası amaç/lar, olası müdahale stratejilerini içeren) yazınız.
PROBLEMİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Danışana
yapılacak müdahalelerin anlamlı ve işlevsel bir bütün olabilmesi için öncelikle
problemin ne olduğunu tam anlamıyla anlaşılması gerekmekte. Bunun için danışana
sorulacak bazı sorularla ayrıntılı öyküleme yapmakta yarar var. zira problem
danışanın ifade ettiğinden daha fazlası olabileceği gibi danışanın anlattıkları
problemin direkt kendisi değil problemden doğan sonuçlar ya da asıl problemin
nedenleri de olabilir.
-
Kaç
çocuklu bir ailede doğdunuz?
-
İstenen
bir çocuk muydunuz?
-
Ailenizin
içinde nasıl birisiniz?
-
Çocuklarınızın
gözünde sizce nasıl bir annesiniz?
-
Arkadaşlarınız
arasında nasıl bir arkadaşsınız?
-
Komşularınızla
ilişkileriniz nelerdir?
-
Nasıl
bir çocuktunuz?
-
Hiç
unutamadığınız anılarınız var mı? Varsa paylaşmak ister misiniz?
-
Daha
önce psikolojik yardım aldınız mı?
-
Bu
problemi ne zamandır yaşıyorsunuz?
-
Anladığım
kadarıyla 3 yıldır babanızın evinde yaşıyorsunuz. Peki ne oldu da bunun sizin için artık bir
sorun olduğuna karar verdiniz?
-
Buraya
gelmeden önce probleminizle baş etmek için
neler yaptınız, hangileri işe
yaradı hangileri yaramadı?
-
Kendinizi
faydasız bir anne olarak tanımladınız, peki “faydalı anne” olmak sizin için
neyi ifade ediyor?
Danışana
sorun listesi verilerek “yaşamında neler değişirse bu danışmaya gelmene gerek
kalmayacak ya da şimdi olduğundan daha iyi hissetmen için neler olması gerek? “
sorusu ile kendi problemlerini nasıl tanımladığı ya da neleri problem olarak
gördüğü anlaşılabilir.
Problem durumu: danışan, işlevsel ve akılcı olmayan düşünce
ve inançlara sahip, kendisine yönelik yetersizlik algısı mevcut. kızını kötü
arkadaş çevresinden korumak için sürekli yanında olması gerektiğini düşünüyor.
Onun için anne figürü “kurtarıcı” olmak zorunda. Bu yüzden bir işe girip
çalışamıyor. Çalışamamak beraberinde maddi kaygılar ve stresi de getiriyor.
Çalışma olasılığının olmadığını düşündüğünden birilerine bağımlı olması/
sığınması gerektiğine inanmış. Şuanda 3 yıldır baba evine sığınmış durumda,
babasına bir şey olursa kendisine şiddet uygulayan eşine sığınması gerekeceğini
düşünmekte. Bu düşünce örüntülerinin
yarattığı kaygı, stres ve yetersizlik duygusu danışanda tırnak yeme davranışına
yol açıyor.
Bu örnek vakaya en uygun görünen kuram.
Acemi bir psikolojik danışmana göre Bilişsel
Davranışçı kuram veya akılcı duygusal davranışçı terapi gibi görünüyor
Süreci kolaylaştırıcı faktörler: danışanın IQ düzeyinin normal olması danışanın yardım almaya karar vermesi,
dolayısı ile bir şeylerin yolunda olmadığının farkında olması
Süreci zorlaştırıcı faktörler: danışanın maddi imkanlarının çok kısıtlı
olması, danışanda akılcı olmayan inançların varlığı
Problemi Tetikleyici faktörler: eski
eşinin tehditleri, maddi sıkıntılar, kıznın kötü arkadaş çevresi
DANIŞANDA VAR OLAN DURUM DÜŞÜNCE DUYDU
DAVRANIŞ ÖRÜNTÜ ÖRNEKLERİ
1
DURUM: kızının kötü arkadaş çevresi
Duygu: korku kaygı stres
Düşünce: onu kurtarmalıyım, benim annelik
görevim bu
Davranış: sürekli kızının yanında olma,
evden ayrılamama
Sonuç: iş bulamama, maddi sorunlar
2
Durum: baba evine sığınma
Duygu: yük olduğunu hissetme, yetersizlik
Düşünce: kendisinin işe yaramaz bir çocuk
olduğunu düşünme
Davranış: tırnak yeme
Amaç
oluşturma ya da çözüme yönelik adımlar için danışanın da kendi probleminin
farkına varması gerekmektedir.
AMAÇ
OLUŞTURMA
GENEL
AMAÇ: danışanın akılcı
olmayan inançları ve bilişsel çarpıtmaları değiştirilmeli yerine işlevsel ve
akılcı olan inançların getirilmesi sağlanmalıdır.
Genel amaç: öncelikle danışanın kendisi
hakkındaki “işe yaramaz bir çocuk,
faydasız bir anne” düşüncesi ile
çalışılmalı. Danışanın kendisi hakkındaki olumsuz düşünceleri değiştirmesi
beraberinde diğer sorunlar için çözümleri zincirini getirecektir. Örneğin: danışanın kafasındaki (mutlaka koruyucu
olması gereken ) faydalı anne profili esnetilerek “ kızımı korumak için sürekli yanında olmam
gerek “ düşüncesinin işlevsel olmadığını
görmesi sağlanıp kızını korumak için başka çözüm yolları düşünmesine teşvik
edilebilir. Bu inancın değişmesi danışanın bir işe girmesine de kapı açabilir,
danışanın işe girmesi “ birine sığınmak zorundayım” şeklindeki çarpıtılmış
düşüncesin de değişebilir.
ALT AMAÇLAR : İşlevsel olmayan inançlarıyla
tek tek çalışılabilir.
Danışanla beraber alt amaçlara yönelik
zaman çizelgesi oluşturulabilir. Böylece hangi amaca tahminen ne zaman
ulaşılması gerektiğine karar verilebilir. Bu zaman çizelgesi danışan için alt
amaçlara ulaşma noktasında hem iç motivasyon kaynağı, hem de dış motivasyon
kaynağı olabilir.
-
-
Kendine
yönelik yetersizlik algısıyla çalışılmalı
-
Kendisinin
işe yaramaz bir çocuk olduğu inancının değiştirilmesi
-
Kendisinin
faydasız bir anne olduğu düşüncesinin değiştirilmesi
-
Dünyanın
yükünü kaldırması gerektiği inancının yersiz olup büyük kızının da isterse
annesiyle beraber mücadele edip ev ekonomisine katkı sağlayabileceği
düşüncesinin getirilmesi
-
Kafasındaki
faydalı anne şemasının tekrar gözden
geçirilmesi
-
Kızını
korumak için hep yanında olması gerektiği inancınına karşılık kızını korumaya
yönelik yeni fikirlerin yeniden ele
alınması
-
Birilerine
sığınmak, maddi olarak bağımlı olması gerektiği inancı yerine kendisinin de bir
yetişkin olduğu ve kendi ailesine bakabileceği inancının getirirlmesi
OLASI
MÜDAHALE STRATEJİLERİ
Bu vaka için bana göre en uygun müdahale
stratejisi “bilişsel müdahalel” stratejisidir. Fakat danışanın akılcı olmayan
inançlarıyla çalışıldıktan “tırnak yeme” davranışına yönelik “davranışçı
müdahaleler” ile desteklenmesi de bana göre mümkün görünmektedir.
Bu müdahale stratejileri kapsamında bu
vakaya yönelik uygulanabilecek bazı teknikler:
Akılcı
olmayan inançlarla tartışma: örneğin danışanın kendine yönelik olumsuz bilişsel
inançlarıyla tartışılması;
kendini faydasız bir anne olarak görüyorsun
ama 3 çocuğuna bu kadar yıl bakıp büyüttün, üstelik eşinin ve kimsenin desteği
olmadan. Ailenin yanında da yalnızca 3 yıl kaldın bundan önce her şeyle sen baş
ettin. Bence bunu bir daha düşünmelisin.
Babana bir şey olsa bile sen ve büyük kızın
belki de birlikte çalışarak geçiminizi sağlayabilirsiniz. Hem eski eşine
sığınmak zorunda olduğunu da nereden çıkardın.
Böyle bir zorunluluğa ilişkin bir kanun mu var? ben göremiyorum.
Danışanın
dilini değiştirme:
Anladığım kadarıyla çocuklarının eski
eşinden şiddet görmesini istemiyorsun. Biraz da ne istediğini konuşalım mı?
Çocuklarını nasıl yetiştirmek, onların nerede olmasını görmek isterdin.
Düşünceleri
kaydetme;
Bir sonraki seansımıza kadar aklına gelen
bütün kötü düşüncleri bir deftere not et lütfen. Haftaya bunlar üzerine
birlikte konuşacağız.
Karar
verme çalışmaları;
Danışanın olası kararlarına ilişkin kararın
olumlu ve olumsuz yanları listelenebilir. Örneğin kızını korumak için sürekli
onun yanında olmayı seçmek kararının olumlu yanları neler: iş bulamama vs,
olumsuz yanları neler
Bu teknikle danışan verdiği kararların
sonuçlarını ve olumlu tarafın mı yoksa olumsuz tarad-fın mı ağır bastığını
görebilir. Ya da vereceği kararlara ilişkin bir öngörü tekniği olabilir.
Örneğin eşine sığınırsan neler olabilir? Vs.
Düşünce
durdurma: örneğin danışan “ babama bir şey olursa ne olacak” düşüncesi
durdurularak “neden babana bir şey olsun ki, şuan durumu gayet iyi. Ve bir
aileyi geçindirebilecek düzeyde, bir hastalığı da yok.” Diyerek danışana
olumsuz düşünceleri durdurup yerine işlevsel düşünme getirme becerisi
gösterilebilir.
Baş
etme düşüncesinin başlatılması:
Maddi sıkıntılar olduğunu ancak bir işe
başlarsan kızını koruyamayacağını düşünüyorsun. Daha önce bir işe başlamayı
düşündün mü? Belki de sorunun cevabı taşınmak gibi basit bir çözümdür. Ya da
evde çalışılabilecek bir iş olabilir. Sen de lütfen bir sonraki oturumumuza
kadar çözüm yollarını düşün ve aklına gelen farklı çözüm yollarını not et.
Bibliyoterapi:
Danışana kendini iyi hissettirecek ya da
karakterle özdeşim sağlayarak kendisini farklı çözüm yollarına yönlendirecek,
belki karakterleri model alarak baş etme stratejisi geliştirebileceği kitaplar
önerilebilir. Örneğin; iyi hissetmek (David burns), kendine iyi davran güzel
insan (Beyhan budak) kitapları önerilebilir.
Özel muamele ve her çocuk özeldir filmleri de bibliyoterapi kapsamında
önerilebilir.
Tırnak
yeme davranışına ilişkin tırnaklara acı bir oje sürülmesi danışanın tırnak yeme
davranışına yöneldiğinde hem kendinin farkına varması hem de davranıştan
vazgeçilmesi için kullanılabilir. Sanırım kavram olarak” olumlu ceza” kavramına
denk geliyordu.
ABCD ÇÖZÜMLEMESİ
A: kızının kötü arkadaş çevresi
B: kaygı, korku, stres, yetersizlik
C: onu kurtarmam gerek benim annelik
görevim bu, yoksa işe yaramaz anne olurum
D: kızımın arkadaş çevresi kötü olabilir
ama bu dünyanın sonu değil, yada felaket değil. Sırf bu yüzden ondan
uzaklaşmamak ikimize de bir şey kazandırmaz. Belki de arkadaş çevresi bana göre
kötüdür. Modern çağa göre normaldir.
Yorumlar
Yorum Gönder